Büyüklerimizin hikâyeleri dile gelsin
Objavljeno: 28. dec 2021. | Pogledano: 711 puta

Nagrađni rad Irme Lipovac, IV4

Büyüklerimizin hikâyeleri dile gelsin Benim en sevdiğim mevsim yazdır. Yaz bana çocukluğumu ve yuvayı hatırlatıyor. Çocukluğumda her yaz dedemle ve babaannemle köyde çok güzel zamanı geçirdim. Onlar torunlarına her zaman enteresant hikayeler anlattılar. Biz de tabiki onların hikayelerinden çok şeyları öğrendik. Sık sık nasıl tanıştıkları hakkında konuştular. Birbirini çok seven iki genç hakkında güzel bir hikayeydi. Dedem de bize komik bir andan bahsetti. Bir gece ninemi görmeye gittiğinde başına beklenmedik bir şey geldi. Kapısının önüne geldi ve kapıyı çaldı. Babaannemin annesi kapıyı açmış ve o onu görünce çok şaşırmış. O güzelce: „Zeyna ile konuşabilir miyim" sormuş. Ama babaannemin annesi ve babası izin vermemişler. Dedem çok kızmış ve babaannemle görmek izin vermemişler için onlardan intikam almak istemiş. Onların evlerinin dışında su içtikleri bir musluk varmış. Ve kış olduğunda, o geceleyi musluk kapatmıyorlar, böylece su donmaz ve akmayı durduramaz. Dedem o musluğu görünce, onu kapatmaya karar verdi. Onu kapatmış, ama bunu yaparken babaannemin annesi onu pencereden görmüş ve o gittikten sonra dışırı çıkıp ve musluğu yine açmış. Böylece su donmadı ve onlar tekrar su içtiler. Ama dedem kendı köye döndükten sonra anlamış o kendi musluğu açmaya unutmış ve su borude durmuş. Yani dedem susuz kalmış. Dedemiz bunu konuşurken biz güldük, ama hepimiz onun mesajını anladık. Büyükbabam hikaye boyunca, başımıza gelmek istemediğimiz şeyi başkalarına asla yapmamamız gerektiğini açıkladı. Çünkü ne ekersen onu biçersin, rüzgar eken fırtına biçer gibi. Dedem bize bu hikayeyi bir yıl anlattıktan sonra öldü. Ama amanet olarak, bize bir kutu bıraktı. O kutunun içinde onun yazılı hikayeleri var. Onun en sevdığım hikaye dostluk hakkındadır. Benim dedem arkadaşlarını hakkında çok güzel yazmış. O en fazla yakın arkadaşı Hüseyin hakkında yazmış. Hüseyin fakirmış ve dedesinin çiftliğide çobanlığını yapmış. Dede Hüseyin'in çalışmalarından memnundu ve onu hemen sevmeye başlamış. Kısa bir süre sonra en iyi arkadaşlar oldumuşlar. Bir gün dedem attan düşmüş. Hüseyin bunu fark edip ve dedeme yarım etmiş. Yani o gün Hüseyin dedemin hayatı kurtarmış. Bu olaydan sonra, dedem onu daha çok sevmiş. Babaannem bana bir adamın Hüseyin'i dedeminden serveti çalmakla suçladığını söylemiş. Ama dedem buna hiç inanmadı, tabii ki. Hep "kendi arkadaşımı en iyi ben tanıyorum’’, söylemiş. Ve bu ihanet hakkında hiç bir hikaye yazmamış çünkü bunu hiç inanmamış. Büyükbabamın Hüseyin hakkındaki hikayelerinden sadakat en iyi insan özelliğidir öğrendim. Umarım bir gün Hüseyin gibi bir arkadaşım olur. Çünkü büyükbabam tüm dünyaya sahip olabilirsin ama eğer sadık arkadaşların yoksa, hiçbir şeyin yoksun, yazmış. Onun bazı hikayeleri beni mutlu ediyor, bazıları beni üzüyor. Ama her hikayeden iyi bir mesaj alabilirim. O yüzden büyüklerimizin hikayeleri her vakite dinlemek gerekir. Onlardan en iyi iyilik, sadakatlık ve insanlar sevmeyi hakkında öğrenebiliriz. Bilmek gerekir ki tüm iyiliklerin ve olumsuzlukların temeli insan ruhunda saklıdır. Dedemlerin hikayelerden ‘’ iyilik içinde yaşamak, her zaman mutluluk olmak istiyorsak ilk önce kendi attığımız adımlara dikkat etmeliyiz. Dünyayı yaşanabilir bir yapmak için insanlara dikenlerle değil güller ile yaklaşmalıyız.Böylece insan olmak, çok daha anlamlı, çok daha erdemli bir hale gelecektir’’ öğrendim. Babaannem bir gün bana ‘’deden insanlara yardım etmeyi çok sevmiş’’ söyledi. Ben ‘’dedem şunu hakkında neden hiç bir şey hikayelerinde yazmamış’’, sördüm. Ve babaannem beni açıkladı. Yapılan iyiliğin en güzeli ve en değerlisi karşılıksız ve gizli şekilde yapılan iyiliklerdir. Çünkü bir insan iyilik yaparken bunu çıkar gözeterek yaparsa yaptığı iyiliğin hiçbir anlamı kalmaz. Hatta bu davranış karşılık beklendiği taktirde iyilik olmaktan çıkacaktır. Bu sebeple insan iyilik yaparken bunun sonunu ve yaptığı iyiliğin karşılığında elde edeceklerini hiçbir zaman düşünmemelidir. Dedemin hikayelerini çok seviyorum. Bu hikayeler bana nezaket ve sevgiyi öğretiyor. Keşke tüm insanlar ailelerindeki büyükların hikayelerini dinlese. Çünkü en çok bu hikayelerden hayatın güzelliği hakkında öğreniyoruz. O yüzden büyüklerimizin hikâyeleri dile gelsin.'
 
Irma Lipovac JU Druga gimnazija Mostar